Yılbaşı Ağaçları Ne Tatlı Değil mi?

Biliyorum bizim geleneğimizde yok yılbaşı ağacı süslemek. Çok isterdim olmasını ,itiraf edeyim. Özellikle çocuklar olduktan sonra Hristiyan dünyasının kutlama adetlerini çok kıskanmaya başladım. Çocukların hevesle, heyecanla beklediği bayramlarımız yok malesef. Ramazanın bitişini şeker ve tatlıyı sınırsızca tüketerek, Kurbanı ise kavurma şenliği kıvamında kutladığımıza kimse itiraz etmez herhalde.



Kış, şöminede yanan ateş, ışıl ışıl bir çam ağacı , hediyeler ve çocuklar. Daha ne olsun?


İflah olmaz bir kış sever olarak yılbaşı zamanını fazladan seviyorum. Ortaokul yıllarımda yani 90'larda kartpostal biriktirirdim ve en güzelleri kış kartpostallarıydı. Yeni yıl kutlaması için yazılp, postaya verilirdi. Hey gidi günler.


Şu güzelliğe bakar mısınız? Huzurla doluyor içim.Şiddetle arzu ediyorum böyle bir yerde olmayı şu anda.


Çocuklar doğduktan sonra ve yaşadığımız yer Bodrum olunca yılbaşı kutlamalarını daha çok farkeder olduk. İlk kez geçen sene ufak bir çam ağacı alıp süsledik. Gerçek bir kutlamanın ihtişamını taşımasa bile , hoşuma gitti ne yalan söyleyeyim.

Ne güzel bir figür bulmuşlar ,biraz bizim Nasreddin hocayı andırıyor bana.







İçimde de büyümeyen bir çocuk var, asıl o seviyor bu rengarenk ışıkları, kutlamaları, herkesin mutlu neşeli olduğu kocaman sofraları.İflah olmaz kış severliğim yanında epeyce romantiğim ben galiba. Hayat bayram olsa beklentisinden hiç vazgeçmiyorum, umut etmekten (Umut hastalıkların en kötüsüdür çünkü eziyetin süresini uzatır ,dememiş miydi Nietzsche) , her şeyin güzel olacağına inanmaktan vazgeçemiyorum.

Etiketler: ,