ÇAPKIN PROFESÖR %! :(, Film Yorumu


Orjinal ismi '' The Rewrite'' , Türkçesi ''yeniden yazım'' olan bir filmin adını çapkın profesör olarak uyarlayanlara ne desem? Bu filmin hedef kitlesi kesinlikle 30 ve üstü yaşta olanlar. Oysa ismi ne kadar yanıltıcı. Salonda dört tane lise öğrencisi vardı ve çok sıkıldılar, bıdı bıdı konuşarak benim canımı da çok sıktılar.


Notting Hill'i izlediğimden beridir Hugh Grant'i pek severim. O filmdeki romantizmi bekleyerek gittim, itiraf ediyorum. Esas niyetim Erdal Beşikçioğlu'nun son filmi Müzeyyen'i izlemekti ayrıca, sağolsun Cinemarine , izleyici sayısı az diye bir haftada gösterimden kaldırmış, ben de Hugh Grant'le yetineyim bari, dedim. (Nasıl kaçırdım Erdal B.nin filmini, ilk seansta gitmeliydim)

Filmi çok sevdim, yazmak, senaryo, öğretmenlik gibi benim ilgi alanıma giren üç konuyu da içeriyordu. Üstelik karanlık ve yağmurlu bir atmosferde geçiyordu , yorgun, bekar bir anne vardı, daha ne olsun!

Hugh Grant çok ama çok yaşlanmış , çizgileri çok derinleşmiş -54 yaşındaymış-. Resimden de gayet net anlaşılıyor.

Konuya gelince, senaryo yazarı Keith Michaels, 15 yıl once yazdığı ve ödül aldığı filmi ile hatırlanan bir adam. Bu filmin yönetmeni ile ilişki yaşayan karısından ayrılmış ve 18 yaşında olan oğlu ile bir yıldır hiç konuşmamış.

Parasız kalan Keith 'e menajeri üniversitede öğretmenlik teklifi ile geldiğinde reddediyor çünkü öğretmenler hayatta hiç bir şey başaramamış ezikler ona göre. Tam da bu konuşmayı yaparken ödenmeyen fatura yüzünden elektrik kesiliyor ve bunu ilahi bir işaret gibi algılayıp işi kabul ediyor, üstelik ev, araba ve maaş verecekler kendisine.

New York'un epey uzağında, yağmurlu küçük bir şehre geldiği akşam fast food restoranında üniversite öğrencileri ile tanışıyor ve bir Amerikan klasiği olarak, en güzeli ile yatıyor o gece. Ertesi gün öğrencilere ilk kısımlarını okuduğu senaryoların ikinci kısımlarını yazmaları için bir ay süre veriyor. Niyeti okula pek uğramadan idare etmek. Bu arada okulun bir kokteyli oluyor ve gayet ciddi, katı bir edebiyat profesörü ile yakışıksız bir tartışmaya giriyor. Kadın okulda güçlü bir konuma sahip, basılmış kitapları var vs.

Sınıfında bulunan iki çocuklu bekar anne (esas kız), tıkandığı noktalarda Keith'e yaratıcı sorular sorarak adamın dikkatini çekiyor. Diğer öğrencilerin de fena sayılmayacak projeleri var. Zamanla Keith bu işten zevk almaya başlıyor ve bir öğrencisinin senaryosunu Hollywood'a satıyor. Bu arada kız öğrencisi ile yaşadığı ilişki duyuluyor ve etik komite istifa etmesini istiyor. İstemeyerek de olsa şehirden ayrılıyor ve senaryosunu sattığı öğrenci ile, danışman pozisyonunda iş görüşmesine gidiyor. Görüşme anında kafasında bir ampul yanıyor, üniversiteyi özlüyor ve öğrencisine ''Bu senin yolun oğlum'' diyerek uçağa atlayıp geri dönüyor. Sonrası mutlu son.

Yeni yıl öncesi izlenecek, yer yer kahkaha attıran, güzel bir film oldu benim için. İyi ki gitmişim.

Etiketler: