Sevgili Günlük


Bodrum'da kış var bir haftadır. Sürekli yağmur yağıyor, iyi tarafı şömineyi yakıyoruz, kötü tarafı erkenden karanlık oluyor, Emre'yi alıp eve gidene kadar sanki evden çok uzun süre uzak kalmışım hissine kapılıyorum. Sonuç: Eren'le ilgili derin bir suçluluk.. Çalışan annenin kaderi.


10 yıl sonra yeni bir çamaşır makinesi aldık dün. Bir ara ziyaretçimiz vardı ya, fare, borusunu mu yemiş, kayışını mı koparmış, ne yapmışsa eski ev sahibinden kalan makineyi dağıtmayı başarmış.

29 ekim cumhuriyet bayramı günü alt üst olan bakıcılı hayatımızı bir buçuk aydır anneanne-dede desteği ile sürdürüyoruz. Bu süreçte ona yakın kişi ile görüştüm. Tesadüfen bulunduğumuz bir evde, tesadüfen karşılaştığımız bir bayanın gönderdiği bir telefon numarasına sahip bir kişi şu anda yeni bakıcımız. İlk üç günlük izlenimlerimiz olumlu. Böyle devam etmesini umuyoruz. Yatılı olsun istedik bu sefer ama olmadı. Bir adayımız da vardı ama il dışından gelecek birinin hem maliyet hem duygusal yük anlamında bize ağır geleceğini düşündük.

Annemlerin gelişi ile birlikte Emre'nin tatlı ve oyuncak  tüketiminde bariz artış yaşıyoruz. Onun dışında okula bırakmak konusunda ilk kez bu kadar rahatım. Yıldız Binaya başladığından beri oluşturduğumuz rutin, varsa Maripol yoksa Belgin'in kucağına gitmesi, kulağıma ''Erken geleceğine söz ver'' demesi ve bay bay şeklinde. Max'ın gidişi şu anda etki etmemiş gibi.

Eren yürümeyi iyice hızlandırdı. Klima kumandaları favori oyuncağı. Tv sehpasına tırmanmayı çok seviyor , merdivenlerinden alt kata inerken her basamakta durup dans eder gibi ayaklarını yere vuruyor pek çok kere ve basamaklara oturuyor. İştahı iyi gibi ve gece beslenmesini kestikten sonra (yaklaşık 2 ay oldu) uykular daha düzenli. Bu aralar Emre yedi buçuk, sekizleri gösteriyor bize, Eren de uyuyorsa biz acayip şaşırıyoruz. Artık babaları bile çok uyuyamıyor, nerde o eski günler..

Eren bu ay sonunda 16 aylık. Emre 4.5 ay sonra 5 yaşında. Hayat...Teşekkürler herşey için.

Etiketler: , ,