Eren 2 Yaşında


Resimde kocaman bir adam gibi çıkan bu yakışıklı çocuk 29 ağustos itibariyle artık 2 yaşında. Sürekli salladığımız, türlü alet edevatla evi doldurup sonra hepsini elden çıkardığımız ilk 4 ayı saymazsak Emre'ye göre daha kolay büyüdü gibi geliyor bana Eren. Şükürler olsun ki 2 aylıkken başlayıp tam bir yıl bizimle kalan Emine ablamız sayesinde ilk yaşını çok zorlanmadan geçirdik.


İkincilerin kaderi, hele ki aynı cinsiyetten olunca hep büyüğün eskilerini giyiyorlar. Emre'nin 2. yaş gününde Urfa'daydık. Beyaz gömlek ve bu resimdeki kravatla çekilmiş güzel bir resmimiz vardı. Ona gönderme yapmak istedim aslında ama günün telaşı içinde aynı pozu vermeyi unuttuk.





Seneye belki başka bir evde hatta başka bir şehirde oluruz, kim bilir? Bodrum'da havuzlu bir sitede oturuyorken kutlamayı havuz başında yapalım dedim. Emre'nin arkadaşlarını davet ettiğimden 5 yaşındaki çocuklar için havuz iyi bir eğlence olur, bizi bunaltmazlar diye de düşündüm elbette. İkramları bakıcı abla hazırladı. Pastayı Özsüt'den aldık. Dostlar sağolsun, geldiler, şenlendirdiler mütevazi masamızı.


Abisinin koltuğunda uyuyakaldığı her seferde ''Emre'yi uyutmak'' isimli , çok katmanlı, sinir bozucu ve yorucu süreci hatırlıyorum. Bu mavi oto koltuğu uyuyan bebeye fon olarak çok çıktı resimlerde.


Çok sevdiğim bir resim. Ne kadar tatlılar di mi?


Önünde büyük bir çocuk olunca her şey daha kolay. İkinciler rahat büyüyor algısı bundan sebep galiba. Örneğin oto koltuğuna oturtmak, suya sokmak gibi konularda hiç zorlanmadık.  Çiş-kaka, diş fırçalama işlerinde hevesli olması, konuşmaya daha çabuk başlaması hep ikinci olmanın avantajı gibi. Ayrıca sabah işe gelirken ve akşam uyumaya inerken hepimize el sallaması ve huysuzlanmaması bende sürekli ''Bugünleri de mi görecektim'' duygusu uyandırıyor. 

3 YA DA 4 AYLIK

18 AY CİVARI

DOĞDUĞU GÜN

KIŞ MODU

EMRE' NİN SAÇLARA DİKKAT

Güleç oğlum benim, kara kuzum, kıvırcık koyunum. Bugünlerde o kadar tatlısın ki. Sana yumurta pişireyim mi dedim bu sabah ve sen ''Evet'' dedin ! Kuş yuvası stili saçların, içi gülen gözlerin, alkışlanırken ya da bay bay yaparken herkesi tek tek davet etmen , kendi kendine hevesle yemek yemen, o yarım yarım konuşmalarınla mutluluk ve neşenin sahici bir kaynağısın canım Eren'im. 

Ah bu güzel zamanlar. Sebepsiz mutlu olduğun ,yaşamımız boyunca geri gelmeyecek ve hep burnumda tütecek altın vakitler. Şükürler olsun sizi verene.


Not: 3 eylül . İlk saç traşı hatırası.

Etiketler: ,