Hayat güzel bazen;
-Bir sabah uyandım, Eren ve bakıcı , çocuk odasında uyku faslındaydı, ortalık silinmiş süpürülmüş, bütün döküntüler ayak altından kaldırılmıştı. Yemek masasının üstünde tepsi içinde kahvaltı. Pocoyo'lu plastik bardakta bir kaç tane kıpkırmızı gül duruyordu, bakıcı koymuştu gülleri.
-Bir sabah Eren bana el salladı, Emre ile sohbet ederek okul yolunu kat ettik, okulda sorunsuzca ayrıldık, yüksek ses neşeli müzikler eşliğinde işe gelip kahve yapmaya koyuldum.
-Bir öğle vakti hastane dışına çıktık, kol kola yürüdük, sıcak taze simidin, sohbetin ve güneşin tadını çıkardık. Gamsız, tasasız çay içtik.
-Bir akşam çocuklar vakitlice ve kolayca uyudu. Emre dişini fırçaladı, çişini yaptı, son günlerdeki favorileri Neden, Bekçi Amos, Sevdalı Bulut'dan birini okuduk, uyudu. Ben de yeni keşfim Kara Ayna'nın içinde kayboldum.
-Bir gece evden çıkarken yumuşacık bir tayt, rahat ve yeni spor ayakkabılar ve sıcacık polar bir mont giyip sinemaya gittim.
Hayat can yakıyor bazen;
- Bir akşam üzeri kendimi maskelemeden iletişim kurabildiğim insanla manasızca bozuştuk ve ne yapacağımı bilmeden öylece kaldım.
- Bu sabah akıl-fikir sorduğum kimse beni önemsemiyor gibi hissettim.
- Bir gün profesyonel sandığım kişinin tam bir amatör olduğunu anladım.
- Bir zamanlar telefon ahizesi tutmaktan kolumun ağrıdığı insan benimle konuşmuyor günlerdir.
- Bir an aydınlandım ve aklımdan garip cümleler geçti : Her insan doğumda kesilen göbek bağını kendi eliyle kesmek zorundaymış bir gün ve yalnızlık ömür boyuymuş.
- ''Aile dediğin bir saklambaç'' diyormuşsun ve Murathan'a selam veriyormuşsun içinden, kim bilir kaçıncı kez.
- Her gün ''yuva '' tanımını sorguladım, korkarım 37 yıldır.
- Meğer ne istediğimi bilmiyormuşum ben hem de hiç bir konuda.
Bazen öyle, bazen böyle..Etiketler: Annelik, Bakıcı Meselesi, Depresyon Yazıları
