Emre'den ve Eren'den İnciler



--Arabada çocuklar bana bağırıp çağırınca annem ''Kızıma iyi davranın'' gibi bir şey söyledi.

Eren: O senin kızın değil, benim annem

Emre: Anneannem annem kadarken annemi doğurdu Eren. Annem onun karnından çıktı.( Biraz uzun sürse de aynen böyle dedi)

Eren: Ama o zaman annem bizi bırakıp gider

Annem: Doğurmak yok Emre. O da nerden çıktı? Biz anneni taşın dibinde bulduk

Ben: Anneannen şaka yapıyor oğlum.


--Dün (pazar günü) Emre babasının bilgisayarında oyun oynamak için hastaneye gitti. Beni de avm'ye bıraktılar. İki saate yakın kaldım, sonra Eren uyanmıştır diye eve döndük. Emre'nin öğretmeni raporluydu. Bir haftalık toplu ödevi vardı. Onu yapmaya çalışırken el yazısı e'lerine güzel olmuş filan dedim. Bir ağlama başladı. Güzel değilmiş de ben güzel diyormuşum da. Ağla bakalım ağla. Çığlıklar evi doldurdu. Olay 'sen beni sevmiyorsun'a geldi. Babası öyle söylemiş. Sonra aslında hastanede daha çok kalmak istediğini benim onları hemen aradığım için çabuk ayrıldıklarını anlattı. Çok üzülmüş. Okuduğum onca kitabın faydasını gördüğüm nadir anlardan biri olarak kaydediyorum bu anıyı.


--Sabah arabada:

Ben: Erennn sen neden bu kadar tatlısın?

Eren: Çünkü herkese akıl danışıyorum

Erende böyle bir durum var. Evin akıllı, söz dinleyen, beyefendi çocuğu olarak Emre'yi gölgede bırakıyor. Etrafımdaki ikinci çocukların neredeyse hepsinde böyle bir sevimlillik-tatlılık var. Büyük çocuklar ise problem çocuk. Anne-baba hep büyükle uğraşıyor,.Acaba büyükler sorun çıkartarak, küçükler ise çıkartmayarak anne-babanın dikkatini üzerlerinde tutacaklarını mı düşünüyorlar? Hatta hissediyorlar.

Kardeş Rekabeti'ni tekrar okumanın vakti gelmiş özetle.




Güzel olan canlarının hiç sıkılmaması. Kavga da etseler, keyifli keyifli oynuyor da olsalar, canlarının sıkılmasına vakit yok. O yüzden iyi ki iki çocukluyuz diyorum..

Eren'in Ninjaaaa, puaaaa diye bağırıp babasının kucağına ters atlaması, Emre'nin birazcık sesimiz yükseldiğinde süt dökmüş kediye dönmesi, okul-ödev konusundaki ciddi tavrı, Eren'e bir şeyler söyletip (osuruk vb)çoğu zaman güldürmesi, hepimizi şaşırtması , Eren'in abisinin beslenme çantasını kontrol edip mandalina zort'unu yemiş diyip sevinmesi (oysa dün akşam kendisi yemişti emrenin yemediği mandalinayı)  bugünlerden aklımda kalanlar..




Fisher Price'ın çok güzel pencereli kitapları varmış. Yeni haberim oldu. Bir 2. el satıştan almıştım. Eren onu çok seviyor. İlk sayfadaki zıt anlamlı kelimeler kısmında pencereleri açıp-kapatıyor ve ''Bosss, dolu, bosss-dolu'', ''Asıkkkk-kapalı, asıkkkk-kapalı'' şeklinde ilk kelimeleri uzun ikincileri kısa söylüyor. Eriyip bitiyorum, o kadar tatlı ki ses tonu..

Bu sabah (4 kasım) okul yolunda arabada ''Kırmızı kaydıraklarda bir sorun olması gerek. Hep elektrik yapıyor bize'' gibi bir cümle kurdu. (Kayarken oluşan elektriklenmeden bahsediyor)

Eren: Arabam çok soğuklamış anne, bak elle. (sıcaklamanın zıttı olarak)

İşte böyle..Her gün yeni bir gün. bambaşka anlar, heyecanlar, sevinçler ve can sıkıntıları ile..












Etiketler: ,