True Detective Ayarında Dizi Arıyorum

Soldaki Martin, Sağdaki Rust


Dün gece ev 22:00 gibi bana kaldı. Çok nadiren gerçekleşen bu olayı kutlamam gerektiğinden, dışarı da çıkamayacağımdan aldım dizüstümü önüme, daldım online film izleme sitelerine. Tam olarak True Detective dizisi tadında bir film izleme arzusundaydım. Bir-iki film açtım, 5-10 dakika izledim, olmadı. Dizideki başrol Matthew Mcconaughey'e olan hayranlığımdan, bir ara sürekli fragmanları dönen Free States Of Jones'u açtım, epey de uzunmuş, yoğun bir savaş filmi bekliyordum ama 1862-65 arasında yaşanan gerçek bir olaydan uyarlanan film güç sahiplerinin, özellikle zencilere yaptığı zulmü ve bir Amerikalı beyazın önderliğindeki özgürlük savaşını anlatıyor. Çok da beğenmedim ve saat çok geç olmasına rağmen True Detective sezon 1 Bölüm 1'i açtım.



Offf...Adamlar bu işi sahiden biliyor. Daha ilk sahnede, Rust'ın o bıyıklı, uzun saçlı, dibe vurmuş ama hala zeki, hala sapına kadar detektif haliyle  karşısındaki polislerle olan diyaloğu beni ''Yemişim uykuyu, otur seyret kızım sabaha kadar!'' moduna sokuverdi.

Hikayenin olağanüstü merak uyandırıcı olması ve yönetmenin mekan- oyuncu-figüran kullanımındaki başarısı parmak ısırtacak cinsten. Louisiana'da geçen tüm bölümlerde o uçsuz bucaksız yollar, tarlalar ve ufukta görünen sanayi şehri manzarası, neredeyse hepsi obez, dindar, sıradan kasaba insanları  ile sanki bugün Louisiana'ya gitsem hiç yabancılık çekmeyecek gibiyim.



Hikaye 1995'de başlıyor. Nefis bir teknikle 95'den 2017'ye atlıyoruz ara ara. Bir yandan Rust, bir yandan Martin 17 yıl sonraki halleri ile konuşuyor, vakti zamanında çözdüklerini düşündükleri cinayetlerin hala devam ettiğini görüp kan kokusu almış vampir ifadesine bürünüyorlar. Seyirci olarak biz de 17 yıllık hikayeyi keşfetme arzusu ile yanıp tutuşuyoruz. Bir dakika bile sıkılmıyoruz.

95'de Rust, uyumsuz, alkol sorunu olan, yalnız bir adam olarak sahnede. Martin'le üç aydır ortak çalışıyorlar ama kendisi hakkında neredeyse hiç bir şey anlatmıyor. Bir gün çağrıldıkları bir cinayet mahallinde tuhaf bir şekil verilmiş, çıplak, başında geyik boynuzları olan bir kadın cesedi bulmaları ile olaylar başlıyor. Rust, tüm ayrıntılara dikkat ediyor, uzun uzun notlar alıyor, içgüdüleri ve sezgileri ile detektif olmak için yaratılmış bir adam, bu iş onun kanında var. Araştırmanın daha ilk safhasında kayıp bir çocuk olduğunu öğreniyorlar ve 8 bölüm boyunca acayip ayrıntılar, müthiş oyunculuklar, harika diyaloglarla size bir seyir şöleni yaşatıyor True Detective .

Sigara içmek  bir karaktere bu kadar mı yakışır


İzleyecek diziler listemde Westworld, House Of Cards, Sherlock, Black Mirror dururken neden eski diziyi bir daha izliyorum? İşte hep bu sebeplerden; beni içine çekiyor, Rust ve Martin'le bir oluyorum, suçlu kovalıyorum, hallerine üzülüyorum özetle ben güzel kaybeden adamları (Behzat Ç gibi) ayrı seviyorum.

Bu tarz dizi öneriniz varsa acilen bekliyorum efendim.



Etiketler: