Mazı ; Talan Edilmeden Gidin


Bodrum'da yaşamak konusunda tek bir fikrim bile yoktu benim. Magazin programı denen gereksiz şeylerde adını duyduğum bir yerdi sonuçta . Geldikten sonra ise uzunca bir süre hayatımızı yoluna koymaya çalışmakla geçti.

Bodrum'u sevmeye başlamam uzun sürmedi . Çünkü temmuz ve ağustosu saymazsak on ay boyunca gayet huzurlu bir yer burası. Sessiz, yemyeşil, deniz hemen dibimizde. Belki bütün Türkiye'de arasanız bulamayacağınız kadar iyi bir  kreşimiz ( kocaman bahçesi yeter) hatta Mutlu Keçi isminde ilkokulumuz var. Daha ne isterim? Burada mutlu olmanın ilk koşulu -bence- ortalamanın biraz üstünde aylık bir gelire sahip olmak çünkü mevsimlik işler çok ama diğer aylarda geçinmek biraz zor. Yeme içme ve pazarlar büyükşehirlere kıyasla pahalı.

Herkesin bildiği yerlerde gürültü kulaklarımı , ucuz malzeme ile dolu dükkanlar ve Emre'yi baştan çıkaran marketler gözlerimi yoruyor. Oysa  henüz imara açılmamış, aç gözlü inşaatçılarca talan edilmemiş yerler de varmış. Mazı bu yerlerden biri.

Mazı kayabaşı restoran

Mazı bir tür süs bitkisinin ismiymiş Google'a sorduğumda. Acaba bu bitki çok mu yetişiyor Mazı'da? Gitmek zor , bir saat sürüyor Bodrum merkezden. Bir saat kısmı doğru ama yolculuk çok zor gelmedi bana. Arabada biri bebek iki çocuk olduğunu unutmayalım. Yolu güzel, çok bozuk ya da virajlı değil. Mumcular'a sapıp tabelaları takip ederek gittik. GPS ile gayet kolay bulunuyor:)

çocuklarla denize gitmek isimli çalışmamız

Denize ulaştığımız ilk noktada, Kayabaşı restoran önündeki şezlonglara yerleştik. Kalabalık olabilir diye baya heyecan yapıp erken çıktık.On olmadan oradaydık pazar günü, yine de şezlongların yarısı doluydu. Kahvaltımızı Kayabaşı restoranda yaptık. Az ama öz bir kahvaltı oldu. Zeytinler, yumurta güzeldi. Peynir sıradandı. Domates ve salatalıklar malesef marketten, gayet hormonlu görünümdeydiler. Dönmeden bir de levrek yedik, balıktan anlamam ama bana lezzetli geldi. Bu arada restorana çıkmak biraz yorucu, epey merdiven var, zemin engebeli, yeni yürüyen çocukla çok rahat edilmez. Oldukça salaş bir mekan. Bakımsız görünüyor bile diyebilirim. Servis yavaş, üç kez istemeden getirmediler ilave istediğimiz şeyleri (ekmek, normal ısıda su gibi). Restoranın ikinci katından yine merdivenle kafeye inebiliyorsunuz, meraktan inip baktım. Çok güzel şirin bir kafe-bar yapmışlar.

yıllarca imrendiğim, sahilde uyuyan bebek tablosu
Mazı'da rüya gibi bir deniz var. Sahil taşlık, denizin dibi de öyle ama çabuk derinleşiyor ve çok fazla taş üzerinde yürünmüyor. Deniz cam gibi. O kadar güzel ki anlatamam. Seyretmekten bıkılmayacak bir manzara var.

Bir günümüzü orada geçirdik. Çok keyif aldık. Konaklamak için pansiyonlar ve bungalovlar var. Bebekle en rahatı kendi evimiz olduğundan kalmayı düşünmedik.


Aradığınız sessizlik ve temiz bir denizse çok mutlu olabilirsiniz Mazı'da. Pırıl pırıl, klimalı mekanlardan, janjanlı ve markalı yerlerden hoşlanıyorsanız uğramasanız da olur.

Etiketler: ,