Bu Aralar Hayat


Ortalık ne kadar durgun. Bloglar sessiz, yazan neredeyse yok son günlerde. Ramazan  ve bayram telaşı, çocukların tatilde olması , büyükleri ziyaretler, yolculuklar derken kimse yazı yazmaya fırsat bulamıyor galiba.

Sessiz blogcular kervanına ben de katılıyorum yarın itibariyle. Bir haftalığına anneme gidiyorum çocuklarla. En son Eren 14 aylıkken gitmişiz baba evine. Dokuz ay olmuş. Üstelik kardeşim geliyor taaa Alamanyalardan. Annenin-babanın yaşadığı evin havası, suyu bile başka. Annem  her köşeye bişey saklar, çocuklar gelince yer diye. Cevizin, yufkanın, ev mantısının, dalından kopan meyvelerin, toprak fırında pişen pidelerin, ekmeklerin yerini tutacak bir şey yok en büyük, en janjanlı marketlerde bile. Anne elinin bereketi başka.

Bugün bayramın birinci günü. Bir yaz ramazanı daha bitti. Layıkıyla geçirenlere ne mutlu. Ben o ruh halinden epeyce uzaklaştım son yıllarda. Ramazan böyle geçince bayram da çok bir şey ifade etmiyor ne yazık ki..Bodrum'da, sıradan bir güne sabah altı buçukta uyandık.

Dün galiba ilk kez, ailece bahçeye inip, biraz ortalığı topladık. Çöpleri attık (bütün ev çöp dolu) , süpürdük, eşime dedim ki ''Bakarsan bağ oluyor da biz bakmadan olsun istiyoruz''. Eren düşüp ağzını saksıya çarptı, dili kanadı, babası yan komşunun bahçe duvarının kıyısında yakaladı (Düşse neler olacak hayal etmek bile korkunç)  ve parmağı kapıya sıkıştı. Hepsi bir saat içinde oldu. Şu sıralar her an hayati tehlike içinde gibi. Evin koşulları da cabası.

Epeyce düşünüp taşındık, evimizin artılarına odaklanıp ufak tefek tadilat yaptırmaya karar verdik, bahçeyi tamamen yıkıp, çim döşeyeceğiz inşallah. Evi yavaş yavaş boşaltıyorum, elden çıkarılacak , bağışlanacak bir sürü şey var. Mobilya yenileme tadilat sonrasına kalabilir. Ayrıca Eren o kadar yıkıcı ve dağıtıcı ki korumak çok zorlayabilir yeni eşyaları. Yağlı ellerin, çişli kıyafetlerin, çikolatalı sütlerin, kreplerin hakkından gelmek kolay değil :)

Herkese mutlu, keyifli bir bayram diliyorum, güzel bir yaz olsun..Görüşmek üzere.

Etiketler: , ,