Yıllar Sonra, Çocuksuz Tatil



Berlin'e ilk kez 99'da gittim. Yeğenimin doğumu için. Taksim'de girdiğimiz vize kuyrukları, gece karanlığında yol alışlarımız (sanırım amcamın bizde duran lada samara marka arabasıydı, fondaki İbrahim Tatlıses klasikleri), stresimiz , vize aldığımdaki sevincim hala aklımda.

O sene iki ay belki biraz daha fazla kaldım. Bu sürenin yarısı doğumu beklemekle yarısı da yeni bebekle (İlk gözağrım, Efe'm, ne kadar tatlıydı) geçti. Kardeşim de yeniydi ,gezip dolaştık ama odağımız farklıydı. Bu arada, kız kardeşim Berlin'de yaşıyor 19 yıldır.

Sonra 2010'un son günlerinde gittim. yedi aylık Emre ile. Yılbaşını orda kutladık. Altı hafta kaldım, son üç haftasında annem de geldi hatta. Yine bir bebek ve soğuk kış günleri bizi evde kalmaya zorladı. Çıkmayı denediğimiz birkaç seferden birinde Otel Adlon'un kont ve konteslerle dolu lobisinden sefalet içinde geçişimiz hala bizi güldürür.

Kardeşim her yıl geldi Türkiye'ye ama hep çocuklar vardı, onunkiler ya da benimkiler, bazen hepsi. Uykusu, oyalaması, tantanası derken birlikte geçirdiğimiz saatler çok azaldı son yıllarda, Telefonda bile görüşemez olduk. Ya ben çocuk uyutuyor oluyorum ya uyuyakalmış ya da konuşamayacak kadar yorgun veya kaotik.

Şimdi, yıllar sonra, geçen ay alınan yeşil pasaportların cesareti ile tek başıma Berlin'e gidiyorum. Sadece bir hafta kalacak olsam da benim için bu bir aya bedel çünkü yalnızım.

Bir program yapmalı, Prag ya da Paris'e geçmeli, avare, uzun saatler geçirmeliyim kardeşimle.

Dönüşte görüşmek üzere.

Etiketler: ,