Emre Okula Başladı


Evet, 19 eylül 2016 itibariyle Emre artık ilkokul öğrencisi. Bitez Devlet Okulunda 1. sınıfa başlamasının bugün 6. günü. Okuldan verilen ihtiyaç listesi alındı, haftasonu defterler kaplandı, etiketler yapıştırıldı. Böylece, akıp giden, sen ne hissedersen hisset, ne yaşarsan yaşa durmayan hayat -hele ki çocukların varsa- bizi yeni dönemece getirdi bıraktı.

Bu aynı zamanda yeni blogumdaki ilk günlük yazısı. Blog dünyasında bulunmamın 6. yılında pek de akıllıca sayılmayan bog ismi değiştirmem biraz zaruretten biraz da yenilik arzusundan. Tabi ki diğer blogu komple buraya taşımam lazım. Altı yıllık anılarımı, çocuklarımın ilk aylarını- yıllarını kesinlikle arşiv olarak saklamak istiyorum.

Hayat böyle işte..Yıllarca hiç kımıldamadan durup sıkılırsın ,sanırsın ki durgun sular gibi yosun bağlayacaksın, sonra bir bakarsın her şey bir anda değişmiş..Gene ev arıyorum mesela:) Bir de bakarsınız ki aradığım evi bulmuş ve taşınmışım, işte o zaman efsane olur :)

Okul...Ah okul..Çocukların kanatlarını kesmek için icat edilmiş kurumlar. Bodrumda hayallerimizin okulu Mutlu Keçi var diye seviniyorduk ancak malesef hayal kırıklığına uğradık. Alternatif okul olarak adeta bir ütopyaydı Mutlu Keçi. Neden oraya vermedik peki? En önemli neden deneyimleyen en az 5 arkadaşımın son derece olumsuz konuşmaları, hepsi de çocuklarını okuldan aldılar, başka okullara verdiler. İkincisi büyük bir hevesle , sırf mutlu keçi için buraya taşınan Pınar Mermer artık onlarla çalışmıyor. Bu iki sebep beni çok rahatsız etti ve ikinci seçenek olan devlet okuluna kayıt yaptırdık.

Okula başladığı 19 eylül 2016'yı korkunç bir sıcak, nem ve kaosla hatırlayacağım. Sabah sekiz buçukta bile buram buram terledik, sanıyorum tüm yazın en bunaltıcı sabahıydı. Normal şartlarda her sene ilkokul birler erken açılır ya bir hafta, bu sene bayram tatili sebebiyle o uygulama yapılmadı ve ilk gün sabah tam bir kargaşa, bağrışan çağrışan onlarca çocuk, şimdi ne yapacağız acaba soruları ile etrafa bakınan yine onlarca veli ile okul kapısında kalakaldık. Epey bekleştikten sonra yine bir kaosla sınıflara girdik. Uyum haftası da yapılmadığı için velilere epey esnek davrandı öğretmen hanım. İlk gün hep sınıfa girdik, oturduk.

2. günden itibaren öğle araları gittim. Yemek yedik beraber. Bu hafta gün aşırı gideceğim, haftaya belki sadece bir gün giderim ve Emre inşallah alışmış olur.

Devlet okullarının hepsi aynı mı bilmiyorum fakat bizimkinde bir güvenlik açığı mı desem, karışıklık mı desem ,başıboşluk mu desem tuhaf bir durum var. Tuvaletlerin lambaları yanmıyor,  girişteki korkuluklar kırıktı bugün değişmiş ve ferforje yapılmış, bazı sınıflar özenli ,süslü, bazıları gayet dümdüz. Çok da kalabalık. Koridorlar, bahçe kımıl kımıl çocuk dolu. Yemekhane yok, kantin var, ekmek arası vs de yapıyor galiba ama bizimkilerin o minicik boylarıyla kantinciye seslerini duyurmaları çok zor.

Artısı etütle beraber dörde kadar okul işi bitecek ve dörtte evde olacak. Etütte ödevlerini yapacak. Hayatla karşılaşmış olacak. Veli ve öğrenci profili çok değişken bir okul. Heryeri dövme olan da var, gayet mütevazi olanlar da.

biraz tıklım tıkış sınıf, ilk gün karmaşası


ilk ödevler

hayatımızda beslenme çantası var artık
kitap defter kaplama işi halasının kocası Erdem'e düştü

Etiketler: