Paris Notları-3


Paris nasıldı diye soranlara anlattıklarımı bir yazıda toplamam gerekirse:

1.Bodrum'un, İstanbul'un ya da Mardin'in en eski caddesinde yürüdüğümüzü farz edelim. Binalar veya doğa ne kadar baş döndürücü olursa olsun gevşeyemeyiz çünkü beş metrede bir BİM, ŞOK, A101 tabelaları, dükkan isimlerini gözümüze sokan ışıklı- ışıksız tabelalar, çirkin klima üniteleri, bill- board'lar, çanak antenler, balkonlarda sallanan çamaşırlar, civardaki hastanelerin- kliniklerin devasa ilanları vardır.

Paris'de şu saydıklarımdan bir tane bile görmedim. Elbette hep merkezde dolaştık, biraz dışarı çıksak daha sıradan binalara- sokaklara rastlardık ama gezdiğim tüm yerler için geçerli söylediğim.


2. Gökdelenler az sayıda. Tepeden baktığınızda Paris'de bir bütünlük ve karakter var. Kaos yok. Ana meydanların azıcık dışı bile sessiz. Şehir temiz. Güvenli.


3. Restoran veya kafe fark etmeksizin masalar minicik. Sıkışık düzen oturuyorsunuz. İki kişi iseniz dört kişilik masaya hamle yapmayınız.

4. Hala butik denebilecek pek çok dükkan var. Ne dev AVM gördüm ne de 5M tarzı süpermarketler.

5. Son günümüzde Trocadero durağından Eyfel'e yürüdük. Biraz vakit geçirdikten sonra soldaki merdivenlerden aşağı indik ve banklarda oturup kuleyi izledik. Ardından Sen boyunca uzanan caddede yürüdük. Telaşsız, sakince yaptığımız yürüyüş , bozulmamış sokaklar, eski küçük dükkanlar, yürüyüş yapan insanlar..Pariste olmanın tadını çıkardığımız, turist gibi değil yerli gibi hissettiğimiz keyifli saatlerdi.

Bu seyahate çıkarken şöyle demiştim '' Dört günde gezebildiğim kadar gezeyim, her yeri göreyim istemiyorum. Biz Paris'de olmanın ne anlama geldiğini anlayalım, sakin telaşsız ve keyifli saatler geçirelim.'' Şükürler olsun ki böyle bir seyahat oldu.




7. Şehirlerin yeşil ve huzurlu olabileceğini hatırladık; parkların güzelliğine bakın.


Otelin merdivenleri
Gözümü- gönlümü şenlendiren bazı kareler aşağıda:







Ne diyebilirim: Teşekkürler hayat ve Paris Belediyesi :)

Etiketler: ,