Teoman'la Bir Gece

Başka biri olduğun geceler vardır; işte öyle bir geceydi..

Sahnede kırmızı ışıklar, kocaman eski moda bir abajur, arka planda enfes bir keman, çello ve piyano. Önde, koyu renk gömlek ve pantolon giymiş, ekranda göründüğünden çok daha fit, çekici, havalı bir adam. Neredeyse 50 yaşında ve sahiden karizma denen kelime kendine bir vücut arasa onu seçerdi.

Dinledik..

''Sorma neden, niçin; her şey yalnızlıktan..''

''Bana öyle bakma , anlayacaklar..''

'' Tanırsınız benim gibileri boş sokaklardan, çizgilere basmadan yürümeye çalışan insanlardan.''

'' Çok mu ayıp hala mutluluk istemek, neyse zaten hiç halim yok.''

Her şarkısına eşlik ettim. Sanki başkasıydım, tek başımaydım, Teoman sadece bana söylüyordu. Boş ver düşünme işte, sorma neden niçin, kim anlamış ki sen anlayasın böyle? diyordu. İş güç, sorumluluklar, para pul işleri, yaşlanıyor olmak, yolculuk planları, yapılacak işler listeleri, okunacak kitaplar..Hepsini boş ver bu akşam, bak yaşam bu işte, bu kadar hepsi, ay tutulmasının olduğu bir gecede içimizdeki karanlıklarda kaybolmamaktan büyük işimiz yok..İçimizde her gün tutulan aylar- güneşlerle doluyuz. Yıkılıp yıkılıp yeniden kurulan düşlerden başka neyimiz var? Boş ver , bırak seni sıkan düşünceleri, kendini tanımlama gayretini. Sen sensin. Yalnızız hepimiz. Elindekilere tutun sıkıca, gitmek isteyenleri hiç tutma..

Müzikle, geceyle, Teoman'ın tüm benliğinden yayılan filozofluk ve kabullenişten çıkmış sözlerle yıkandığım harika bir geceydi..

''Pardon sizi birine benzettim geçmiş yıllardan
yemin ederim azcık içtim, bu halim doğuştan
şampiyonum sanırken diskalifiye olduğumdan
"işte sevgili bayan, tüm gevezeliğim bundan"
bir kız tanırdım eskiden "hayat berbat" derdi
loş kalbinde hayalkırıklıkları biriktirirdi
her filmden kitaptan bir rol seçerdi
beğensin diye gelirse ölüm makyajsız gezmezdi

tanırsınız benim gibilerini boş sokaklardan
çizgilere basmadan yürümeye çalışan insanlardan
ama dün akşam dedim ki kendi kendime, kendi kendime:
"düşünme, düşünme; kim anlamış ki sen anlayasın böyle"

bişey söyledi, ki bence de doğru, bir bar filozofu:
"çok kadın hiç kadındır oğlum, yalnızlıktır sonu"
kadehte yansım ama baktım ayaklı bir kanıttım
kadın dergileri testlerinde her soruya yanıttım

tanırsınız benim gibileri....

"öyle güzelsiniz ki galiba korkmaya başlamalı
sizin kadar güzel olmak hemen yasaklanmalı
durun tahmin edeyim, balıksınız, değil mi?
çok yalnızım ne olur, size gidelim mi?"

düşünme, düşünme
kim anlamış ki sen anlayasın böyle''





Etiketler: ,