Kendimi Olduğum Gibi Seviyor ve Onaylıyorum

Kendimi Olduğum Gibi Seviyor ve Onaylıyorum
Kendimi Olduğum Gibi Seviyor ve Onaylıyorum
Kendimi Olduğum Gibi Seviyor ve Onaylıyorum
Kendimi Olduğum Gibi Seviyor ve Onaylıyorum
Kendimi Olduğum Gibi Seviyor ve Onaylıyorum

Hımmmm..Günde birkaç yüz kez söylemeyi hedefledim. En azından aklımdan negatif düşünceler geçtiğinde bu cümleye odaklanmayı. 3 gündür yapıyorum ve iyi geldi. Çünkü olumsuz düşüncelerim domino taşları gibi. Örneğin: Misafir geliyor.

Beynim:

1.Ne pişireceğim?
2.Hep aynı şeyleri yapıyorum, şu yemek işini kıvırmadım gitti.
3.Çocuklar bir şey yemiyor ki! Yapsam ne olacak.
4. Ne kadar zayıflar. Hele Emre. Kemikleri sayılıyor. Ne yumurta yiyor ne peynir.
5. Ya çok ufak tefek kalırsa? Boyu 1.60'ı bile geçmezse. Kim bilir ne kadar mutsuz olur. Zavallı çocuğum.
6. Sofraya da oturtamıyorum. Olmaz bu iş böyle. Acilen bir şeyler yapmalıyım. Pedagog? Aç bırakmak? Abur cuburu tamamen kesmek? PS i komple kaldırmak?
7. Neden aldık şu PS'i ? Böyle olacağı belliydi. Bile bile lades bizimki.Geçen gün filanca bana nasıl da laf soktu. Evde PS varmış ama tatilde bile sadece çok özel durumlarda açıyorlarmış.

İşte bu silsileyi yüzle çarpın ve her gün muhtelif sebeplerle en az on kez bu döngüye girdiğinizi düşünün. Öyle yorucu ki..Domino taşları ilk fiskeyle (Bu örnekte misafir gelmesi) düşmeye başladığında hemen duramıyorum elbette, 2. ve 3. taş da düşüyor. O noktada uyanıyorum ve diyorum ki:

Kendimi Olduğum Gibi Seviyor ve Onaylıyorum

Kendimi Olduğum Gibi Seviyor ve Onaylıyorum

Derin bir nefes alıyorum. Göğsümde nefesi izlemeye çalışıyorum. Yazı yazan ellerime, ojesi çoktan solmuş ayak tırnaklarıma, çatlak topuklarıma kabullenme ile bakıyorum.

Ben benim. Onlarca eksik ve yüzlerce güzellikle. Kimsenin beni beğenmesine, onaylamasına ihtiyacım yok.

- Elif'in çocukları da pek gürbüz, ne güzel yiyorlar maşallah (Bunu diyen az sonra dikkat et obez olmasın diyecek)

- Elif'in evi bal dök yala, havlular- fayanslar pırıl pırıl, nasıl yetişiyor bilmem ( Kadın tut şekerim, aaa yazık ev işi için kendini harab etme, kaş arana botoks yaptırsan çok iyi görünür bu arada diyecek az sonra)

- Elif ne hayırlı evlat, bravo valla (Yediği önünde yemediği arkasında, kocası da ağzına bakıyor diyecek az sonra)

Bunları duymaya ihtiyacım yok. Zaten kültürümüzde birine güzel bir şey söylemek tuhaf karşılanıyor. Zaten çocuklarımın iyi yemesini, evimin gönlümce olmasını kendim için istiyorum ama eksik kaldığına göre ben bu kadar yapabiliyorum. Gücümün enerjimin sınırlarını biliyorum. Kendi kendime verdiğim onay yeterli.

Kendimi Olduğum Gibi Seviyor ve Onaylıyorum

Başlarını kınamam, eleştirmem alamadığım onayı vermemekten başka ne ki? Herkes bambaşka koşullara, koşullanmalara, doğru ve yanlışlara sahip. OYSA:

DOĞRUNUN VE YANLIŞIN ÖTESİNDE BİR YER VAR ; SENİNLE ORADA BULUŞACAĞIZ.

Evet, sevgili kendim, sen ve ben doğru ve yanlışın ötesindeki o bahçede sımsıkı kucaklaşıyoruz arada sırada. Sana bakıp, taa gözlerinin içine, diyorum ki:

Yeterlisin
Değerlisin
İyisin



Etiketler: , ,